"Tek udla karnını doyuran adamım"
Hafızasında barındırdığı 5 bin besteyle 'Kör Ahmet' lakabıyla tanınan Ahmet Özdemir, ünü Konya'nın sınırlarını çoktan aşmış bir Türk sanat müziği sanatçısı.
Özdemir'i diğer yöre sanatçılarından farklı kılan asıl özelliği görme engelli olması değil. Özdemir, bir yandan udunu çalıp şarkılarını söylerken programlarında küçük aralar vererek toplum meselelerini mizahi bir dille anlatıyor.
Özdemir, Konya'nın yöresel sanatçısı olarak bilinse de Kastamonu'dan Urfa'ya, İzmir'den Kars'a varıncaya kadar birçok yöreden türküleri yöresel şiveleriyle seslendirebiliyor. Kendini 'Tek udla karnını doyuran adam' diye tanımlayan Özdemir, hayatı boyunca başka hiçbir meslekle ilgilenmediğini ifade ediyor.
Özellikle gençlerle yaşlılar arasında yaşanan kuşak çatışmalarını anlattığı hikâyelerle hem güldürüyor hem de sosyal sorunlara dikkat çekiyor. Elinden hiç düşürmediği udu, sesi ve mizah anlayışıyla Konya'da 7'den 70'e tanınan Özdemir, gittiği tüm düğün ve nişanları arşivlemiş. Alkollü mekanlarda şarkı söylemediğini belirten Özdemir, halk arasındaki saygınlığını da buna borçlu olduğunu anlatarak 'Mesleğimde kesinlikle taviz vermem.' diyor.
Bestelediği kimi şarkıların 'Anonim' diye seslendirilmesine kızdığını kaydeden Özdemir, "Bazı sanatçılar Mesam'a para verip bana ait olan 'Elmaların Yongası' ve 'Şu Sille'nin Sokakları Sekili' adlı bestelerimi anonim diye seslendirdi. Bu eserlerin yazarı benim." ifadelerini kullanıyor.
Küçük yaşta geçirdiği çiçek hastalığı sonrası iki gözünü de kaybeden Kör Ahmet, komşusunun yeni aldığı gramofondan dinlediği şarkılarla müziğe başladığını dile getiriyor. Özdemir,
“Ama müzik üzerine ders alacak bir imkanım yoktu. Bir gün beni çok seven ve Konya'nın ileri gelenlerinden Taşbaş Tevfik isminde bir büyüğümüze meramımı anlattım. Beni alıp Ankara Radyosu'na götürdü. Orda bir buçuk yıl staj yaptıktan sonra memleketime döndüm. Sadi Yaver Ataman ve Muzaffer Sarısözen'den dersler aldım.” diye anlatıyor.